Ekim ayı Fed – FOMC tutanağından ne anlamalıyız?
Ekim ayı Fed – FOMC tutanağından ne anlamalıyız?
Fed için hedef, yüzde 2 enflasyon ve maksimum istihdam. Bu iki hedefi sağlayan kısa vadeli faiz oranına denge faiz oranı (yansız – nötr) deniyor.
Tüketici enflasyon oranı ve tüketici harcamalarının gidişatı enflasyon hedefi konusunda makul bir güvence sağlıyor. Fed, maksimum istihdam hedefinin neresinde olduğunu büyüme ve işsizlik verilerinden anlamaya çalışıyor.
Ekonomi potansiyel çıktı düzeyinin altındaysa, Fed Açık Piyasa Masası piyasaya dolar enjekte ederek kısa vadeli piyasa faiz oranlarını düşürüp toplam talebi artırarak, cari dönem çıktı düzeyini potansiyel düzeyine çıkarmaya çalışıyor.
Ekim ayı FOMC tutanağı ABD ekonomisinde çıktı düzeyinin potansiyel çıktı düzeyinin üzerinde olduğunu söylüyor. Toplantı sonrasında ekim ayı istihdam verisi beklenenden çok yüksek geldi. Bu nedenle aradaki fark daha da açıldı diyebiliriz. Bunun enflasyona yansıması beklenir. Ancak bir güvenlik önlemi olarak Philips Eğrisi’nin yataylaştığı varsayılıyor. O nedenle yansımada gecikme normaldir diye düşünülebilir.
Ekonomi yüzde 2 enflasyon ve maksimum istihdam hedefindeyken para politikasının yansız olması lazım. Yani cari dönem çıktı düzeyini potansiyel çıktı düzeyinin altına indirmek ya da üstüne çıkarmak amacıyla toplam talebi azaltıcı ya da artırıcı etki yapmaması lazım. Buna, para politikasının normalleşmesi deniliyor. Fed, para politikasını normalleştirme aşamasında. Normalleşmenin iki boyutu var. Faiz oranlarını yükseltmek ve bilançoyu küçültmek.
Fed’in aklındaki soru şu: ABD ekonomisi hangi faiz oranında bu iki hedefine ulaşmış olur?
Biliyoruz ki denge faiz oranı tüm zamanlarda aynı değildir. Yani döngüsel olarak değişebilir. Şayet hedef hareketliyse Fed için soru, zorlaşarak şuna dönüşüyor: Peki ekonomik döngüye göre değişebilen denge faiz oranını nasıl ölçebiliriz?
Daha önceki yıllarda FOMC tutanaklarına da yansıdığı gibi Fed için denge faiz oranı aralığı yüzde 3.5 ile 5.5 arasındadır. Eğri pozitif eğimliyse, Fed faiz oranı eğrinin alt kısmına yakındır.
Tutanakta şu deniliyor: 2008 krizinin hemen sonrasında yapılan ekonometrik tahminlere göre kısa vadeli denge faiz oranında keskin bir düşüş var. Hatta negatif bölgeye düştüğü varsayılıyor. Sonrasında kısmi bir yükselme tahmin ediliyor, ama halen oranın sıfıra yakın olduğu söyleniyor. Bu arada 2008 – 2009 sonrası için tahmin edilen kısa vadeli denge faiz oranının, 2008 krizi öncesindeki genişleme dönemindeki tahminden çok daha düşük olduğu tespiti var. Ve 2008 öncesi dönemde istihdamın, uzun dönem normal düzeyine çok yakın olduğu vurgulanıyor.
Tutanakta şu da söyleniyor: Ekonomik teori şunu diyor, şayet verimlilik ve çalışan nüfus artmıyorsa, 2008 – 2009 sonrası için tahmin edilen kısa vadeli denge faiz oranı, finansal kriz öncesi için tahmin edilen orandan daha düşük kalmaya devam edecektir! Bu çok ilginç bir vurgu.
Tutanakta ABD’de çıktı açığının marjinal de olsa pozitife döndüğü söyleniyor. Bu durum, Fed faiz oranının kısa vadeli denge faiz oranın altında kaldığını ima ediyor. Bu tespit, tutanağın sonraki satırlarında aralık ayındaki toplantıda faiz artırım tavsiyesinin de bir gerekçesi.
Tutanak diyor ki, ekonomi büyürse kısa vadeli denge faiz oranı da yükselecektir, ancak tedricen. Uzun vadeli reel faiz oranlarında da aşağıya doğru bir eğilim var. Fed bunu gerekçe göstererek uzun dönem denge faiz oranının da düşük kalacağını varsayıyor ve bu noktadan şöyle bir sonuca varıyor: Kısa vadeli denge faiz oranı ekonomi büyüdükçe yükselse de 2008 krizi öncesindeki düzeyine çıkamayacak. Dahası var diyor Fed: Kısa ve uzun vadeli denge faiz oranları arasındaki farkın daralmış olması nedeniyle, toplam talebi azaltıcı bir şok olursa ekonominin toparlanması için faiz oranı dışında da araçlara ihtiyaç olabilir! BU vurgu da çok ilginç.
Evet, işte bu nedenlerle;
1) Bir negatif şok olmazsa aralıkta faiz artırımı yapılacak.
2) 2016 yılında negatif şok olmazsa düşük oranlarda ve daha geniş zaman aralıklarında faiz artışı yapılacak ve vadesi 2016 yılında dolacak olan 220 milyar dolarlık tahvil kadar bilanço küçültmeyecek.
3) Negatif şok olursa Fed gerekirse QE yapabilecek.