Bloomberght
Bloomberg HT Görüş Gökhan Şen Davos Notları: Enerjide Yeni Denge ve Türkiye
Gökhan Şen
Gökhan Şen
Marmara Üniversitesi 'Aktüerya' Bölümü mezuniyeti sonrası, 2007 yılında Finans Bölümü üzerine master yaptı. 2007 yılında Ata Yatırım'da Yatırım Danışmanı olarak kariyerine başladı, 2009 yılından itibaren Fon ve Portföy Yöneticisi olarak devam etti. 2010-2013 yılları arasında Bloomberg HT'de Araştırma Müdürü olarak görev aldı. 2013-2015 yılları arasında Ak Yatırım'da Uluslararası Piyasalar Araştırma Müdürü olarak çalıştı. Bloomberg HT'de Eonomi Koordinatörlüğü görevinin ardından Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptı.

Davos Notları: Enerjide Yeni Denge ve Türkiye

Giriş: 19 Ocak 2017, Perşembe 12:01
Güncelleme: 19 Ocak 2017, Perşembe 12:01

Petrol fiyatları için iki şeyi yıl boyu takip ettik. OPEC toplantıları ve ABD’li düşük maliyetli üreticilerin buna verecekleri tepki.

Açıkçası, 100 doların ardından gelen 20’li seviyeler ve fiyatların tahmin edilemezliği herkesi endişeye sevk etmişti. Üstüne, petrol fiyatları o kadar düşük seviyelerde süründü ki bizim gibi ithalatçılar için dahi tehdit edici olmaya başlamıştı.

Kulağa garip gelse de mantık basit. Petrol fiyatları bizim için öyle bir seviyede oluşmalı ki hem aldığımızda bizim canımız yanmamalı hem de ticaret yaptığımız ülkelerin yatırım iştahını kısıtlamamalı. Mucize bir optimum nokta vermek güç, hatta döngüsel olarak bu fiyatın yeri de değişecektir. Bildiğimiz ve tecrübe ile artık sabit olan ise şu ki 20-30 dolarların kimseye faydası yoktu.

Çakılan fiyatları toparlamak için hem OPEC hem de OPEC dışı ülkeler üretim kesintisinde anlaşacaklarını aylar boyu duyurdular. Bu fiyatları suni olarak yukarıda tutarken birçok kişinin de olası bir anlaşmaya olan inancını aşındırmıştı. Neyse ki OPEC sonunda basiretli bir yol tuttu ve piyasaya bir denge geldi. Anlaşmanın ardından 60 dolara yaklaşan Brent petrol fiyatı geçtiğimiz aylardaki oynaklığından oldukça uzaktalar. Bu herkes için en iyisi. Ya bundan sonrası?

60’a yakın seviyeler ABD’li üreticiler için oldukça makul. Son birkaç haftadır ülkede açılan kuyu sayılarındaki artış bu düşünceyi destekliyor. Zirvede konuştuğum Uluslararası Enerji Ajansı Başkanı Fatih Birol’un anlattıkları da oldukça önemli. Bugün değilse bile 2-3 yıl içinde oldukça önemli bir değişken fiyatlamalara dahil olacağa benzer.

ABD’nin kendi çıkardığı ham petrolü işleyip satmasının önünde engeller var. Bu doğalgaz için de geçerli. Çıkarıp satma işinin doğaya etkileri, düzenlemelerin izin vermemesi, taşımayı yapacak boru hatlarının olmaması gibi önemli faktörler bunlar. İşte yeni yönetim tam da burada devreye girecek. Altyapı yatırımları ile borular inşa edilecek, düzenlemeler gevşeyecek, de-regülasyon gelecek ve izinler alınacak. Bu, başlı başına bir ‘oyun değiştiren’ olabilir. 1 milyon varillik kesinti ile bile sallanan petrol piyasası henüz bu arza hazır değil. Keza doğalgaz piyasası da.

Birol’un anlattığı plan gerçekleşmeye yaklaştıkça ileri vadeli petrol fiyatlarında bunu görebileceğimizi tahmin ediyorum. Belki 2017’nin hesabında bu olmayacak ancak ileri dönük planlar yapan üreticiler için önemli bir gelişme bu.

Türkiye için de önemli çıkarımlarda bulunmak mümkün. Öncelikle, karbon bazlı üretim artmaya devam ediyor. Enerji bol ve ucuz. Anladığım kadarıyla öyle kalmaya da devam edecek. Bir önemli konu da gazın alacağı form. Dünyanın birçok ülkesinden bu ortamda likit doğalgaz geliyor olacak. Bu arzı emmek ve saklamak için şimdiden gerekli hazırlıkları yapmamız gerekiyor. Buna başlandı ancak hala yeterli saklama kapasitemiz yok. İstendiği anda enerjiyi hazır şekilde sağlayabilmenin önemini son elektrik kesintilerinde gördüğümüz için bu nokta bizim adımıza önemli.

Petrolde her 10 dolarlık hareket memleketimiz için kabaca 0,4 puan enflasyon ve 5 milyar dolar cari açık demek. Enerji fiyatlarına ilişkin görünüm bizim adımıza olumlu. Yeni dönemi hazır şekilde karşılarsak bu ortamdan en maksimum şekilde faydalanacağımızı umuyorum.

Bu cephede haberler iyi…