ABD'nin Muhteşem 7'lisi için uyarı
Alman bankacılık devi Deutsche Bank, ABD'nin en büyük 7 şirketinin artık makroekonomik bir olgu haline geldiğini ve bu hisse grubunun tüm varlık sınıflarına olası etkileri göz önünde bulundurularak değerlendirilmesi gerektiği uyarısında bulundu.
Deutsche Bank tarafından yayımlanan bir raporda, ABD’de Muhteşem 7’li olarak adlandırılan 7 büyük şirketin piyasa değeri açısından ulaştığı büyüklüğe dikkat çekilerek bu şirketler grubunun etkilerinin artık makroekonomik seviyeye ulaştığı ve yönünden bağımsız olarak bu bağlamda değerlendirilmesi gerektiği belirtildi.
Raporda bu yıl piyasada gözlenen güçlü performansın büyük bir kısmının birkaç büyük hisse senedinden kaynaklandığı, yatırımcılar için muhtemelen yeni bir haber olmadığı ancak bu ağır topların S&P 500 Endeksi’nde ne ölçüde etkili olduğu daha derin bir incelemeyi hak ettiği belirtildi. Hatta bu noktada durum makroekonomik bir olgu haline gelmiş olabileceğine vurgu yapıldı.
Muhteşem 7'li olarak adlandırılan Apple, Alphabet, Amazon.com, Meta Platforms, Microsoft, Nvidia ve Tesla hisseleri, 2023 yılını güçlü bir şekilde bitirdikten sonra bu yıl S&P 500’ü yüzde 5‘ten fazla yükselten ana güç olmuştu. Özellikle yapay zekâ alanında yaşanan yatırımcı çılgınlığı, çip üreticisi Nvidia ve Meta gibi yapay zekâyla fazlasıyla haşır neşir olan teknoloji şirketlerinin sadece haftalar içinde çift haneli yüzdelik yükselişler elde etmesine yardımcı olmuştu.
Bu hisse yoğunluğu en son Büyük Buhran öncesi görüldü
Banka, bu hisse senetlerinin piyasa değerinin S&P'deki diğer 493 şirkete kıyasla çok daha hızlı bir şekilde artarak endeksin aşırı derecede yoğunlaşmasına neden olduğuna dikkat çekti. Öte yandan bu kadar az hisse senedinin daha geniş bir piyasada bu denli yüksek ağırlığa sahip olduğu bir dönem bulmak için 1929 balonuna bakmak gerektiğini söyleyen Deutsche Bank Stratejisti Jim Reid’e göre, endeks şu anda en azından son yüzyıldaki en konsantre durumunda.
Reid, bu seviyelerdeki borsa yoğunlaşmasının bir anomali olmanın ötesine geçtiğini ve bu birkaç şirketin kaderinin genel güveni ne kadar etkilediği göz önünde bulundurulduğunda makroekonomik açıdan bir değerlendirmeyi gerektiğine dikkat çekiyor.
Deutsche Bank stratejisti, Salı günkü notunda, “Muhteşem Yedili hisselerinin son aylarda ve hatta yıllardaki performansının makro ortamı büyük ölçüde etkilediğine dair çok az şüphe var. Onların piyasadaki hakimiyeti olmasaydı, ABD borsası ve küresel güven çok farklı görünürdü. Buna karşılık, gelecekteki performansları muhtemelen küresel varlıkların çoğunu belki bir dereceye kadar belki de büyük ölçüde etkileyecektir” ifadelerini kullandı.
Toplam hisse değeri dünyanın en büyük ikinci ulusal borsasını oluşturabilir
Banka, Muhteşem 7'linin toplam piyasa değerinin dünyanın en büyük ikinci ulusal borsasını oluşturabileceğine ve 4. Sıradaki Japonya’nın iki katı büyüklüğünde olduğuna dikkat çekiyor. Buna ek olarak Apple, Microsoft, Suudi Arabistan Borsası ve Birleşik Krallık Borsası birbirine oldukça yakın piyasa değerine sahip.
Öte yandan uzmanlar Fed’in bu yıl faizleri önemli ölçüde düşürürek yatırımcıların beklediği para politikası yolunda devam etmesi halinde Muhteşem 7’linin ağırlığını daha da artabileceğini ve bunun da hisse senedi grubunu daha da güçlü bir odak haline getirebileceğinin altını çiziyor.
Fed'in olası faiz indirimiyle artış sürebilir
Tahvil getirileri düştüğünde borsaya yönelimin daha yüksek olma eğiliminde olduğunu vurgulayan banka, 10 yıllık gösterge ABD tahvili getirisinin, Fed’in faiz artışında zirveyi görmesiyle 2008-09 finansal krizinden bu yana en yüksek seviyesine çıktığını ve ABD Merkez Bankası’nın önümüzdeki aylarda faizleri indirmesiyle düşmesinin beklendiğini belirtti.
Bu durum, büyüme odaklı olan ve gelecek yıllardaki kazanç beklentilerine göre hisse değerleri belirlenen Muhteşem 7’linin değerleme açısından piyasa değerlerini artırabilir. Düşük getiriler, gelecekteki nakit akışlarının bugünkü değerini artırma eğiliminde olur ve yatırımcılar şimdiden örneğin Nvidia’nın getirilerinin piyasanın daha geniş kısmını geride bırakacağını öngörüyor.
Destekleyici ve zorlayıcı faktörler
Deutsche Bank, raporunda Muhteşem 7’linin devam eden büyümesini destekleyen ya da zorlayan bir dizi faktör belirledi. İlk grupta, bu hisse senedi grubunun küresel erişime ve yüksek inovasyon gücüne sahip olduğu, kazançlarının halihazırda birçok büyük ülkenin kârını geride bıraktığı, ABD’nin desteğini aldığı ve yapay zekânın daha emekleme aşamasında olduğu yönündeki iyimserlik yer alıyor. İkinci grupta ise “Büyük Teknoloji”ye karşı düzenleyici hamleler ve yapay zekâya karşı kamuoyu incelemesi, jeopolitik riskler ve her zaman kazanacakmış gibi değerlenen Muhteşem Yedili’nin aleyhine dönebilecek hızlı teknoloji değişiklikler konusundaki kötümserlik bulunuyor.
Reid konuyla ilgili hangi görüş olursa olsun bu grubun makro etkilerinin dikkate alınmak zorunda olunduğunun altını çizerek, “İster cazip bir yatırım aracı olmaya devam ettiklerini düşünün, ister aşırı değerlendiklerine inanın, kesin olan bir şey var. Herhangi bir varlık sınıfında bu hisse grubunun etkisini göz ardı etmeniz mümkün değil” diyor.
