Babacan: İşsizliğin düşmesinde aldığımız tedbirlerin olumlu sonuçları var
-
Babacan, işsizliğin düşmesinde, hem büyümenin etkisinin hem de iş gücü piyasası ile ilgili alınan tedbirlerin olumlu sonuçlarının görüldüğünü söyledi
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, işsizliğin düşmesinde, hem büyümenin etkisinin hem de iş gücü piyasası ile ilgili alınan tedbirlerin olumlu sonuçlarının görüldüğünü söyledi.
Babacan, katıldığı bir programda yaptığı açıklamada, 2010 yılı ile ilgili pek çok gelişmenin gayet olumlu yönde seyrettiğini kaydederek, tahminlerin ötesinde iyi gelişmeler olduğunu ifade etti.
2010 yılında, 2009 yılına göre, 1 milyon 317 bin ilave istihdam oluştuğunu ve işsizliğin yüzde 2,1 düştüğünü belirten Babacan, ''Bu aslında pek çok ülkenin gıpta ile izlediği, kıskanarak izlediği bir tablo. Tüm Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) üyeleri içerisinde, işsizliğin en hızlı düştüğü ülkelerden bir tanesi şu anda Türkiye'' dedi.
Babacan, özellikle genç işsizlerde yüzde 3,6'lık bir düşüş yaşandığını hatırlatarak, bu durumun son derece olumlu bir gelişme olduğunu söyledi. Bunda hem büyümenin etkisinin hem de iş gücü piyasası ile ilgili alınan tedbirlerin olumlu sonuçlarının görüldüğünü ifade eden Babacan, şöyle devam etti:
''Büyümenin etkisi var. Ancak bizim sadece yüksek büyümeyle işsizlik sorunumuzu daha aşağı seviyelere çekmemiz pek mümkün görünmüyor. Bizim tek haneli, yüzde 5-6 gibi işsizlik oranına düşmemiz ancak yapısal tedbirlerle mümkün olacak. Burada 4 önemli alan var. Birincisi mutlaka iş gücü piyasamıza esneklik unsurunun gelmesi gerekiyor. İnsanların kolay meslek, kolay iş yeri değiştirebildiği ve bölgeler arası, sektörler arası kolay, rahat hareket edebildiği bir iş gücü piyasası gerekiyor.
İkincisi mutlaka istihdam politikalarıyla, sosyal yardım politikalarının örtüştüğü noktalara dikkat etmemiz gerekiyor. Sosyal yardımlar kime nasıl veriliyor ve o yardımlar iş gücü piyasasından, kayıt dışından uzak tutuyor mu? Buna çok dikkat etmemiz gerekiyor. Sosyal yardım konusunun Türkiye'de işsizliği çoğaltan bir olumsuz sonucunu görmememiz gerekiyor.
Üçüncü konu, eğitim politikasıyla, iş gücü piyasanın örtüştürülmesi. Yeni ekonomik ortamımızın ihtiyaç duyduğu nitelikte insan gücü değiştirmesi. Son olarak da dezavantajlı gruplar, gençler, kadınlar, engelliler gibi gruplar için iş gücü piyasası ile ilgili özel tedbir almak. Bununla ilgili Torba Yasa'da güzel düzenlemeler yaptık. Torba yasayla ilk defa çalışanlar için, 3 yıl boyunca sosyal güvenlik primi ödenmeyecek.''
-İŞSİZLİK VE YAPISAL REFORMLAR-
Başbakan Yardımcısı Babacan, 2011'de işsizlik oranının 2010'a göre düşmesini beklediklerini belirterek, yarım puanlar mertebesinde bir orandan bahsettiklerini söyledi.
İşsizlik oranının hızlı aşağı çekilmesinin yapısal reformlarla olacağını vurgulayan Babacan, eğer yapısal reformlar yapılmazsa, Türkiye ne kadar hızlı büyürse büyüsün işsizliğin yüzde 10'un altına düşmesinin zor olduğunu kaydetti.
Babacan, seçim sonrası dönemde iş gücü piyasası reformlarına ağırlık verilmesi gerektiğine işaret ederek, ''Bundan sonraki dönemde işsizlik oranını düşürmenin formülü, sırrı, anahtarı orada. 2010 çok çok başarılı bir yıl oldu'' dedi.
Gelir dağılımı ile ilgili de konuşan Babacan, yoksulluk araştırmasını ilk gerçekleştiren hükümetin AK Parti Hükümeti olduğunu söyledi.
Babacan, trendin 2002'den bu yana son derece olumlu seyrettiğini ancak 2009 yılının özerk bir yıl, ekonominin daraldığı ve işsizliğin arttığı bir yıl olduğunu anlattı. Babacan, işsizliğin arttığı dönemde en düşük gelire sahip kesimin de arttığını kaydederek, 2010 yılı ile beraber bu durumun telafi edildiğini söyledi. Babacan, ''Bizdeki gelir dağılımı, bizimle mukayese edilebilecek pek çok ülkeye göre çok daha iyi noktada'' dedi.
Mümkün olduğunca çok sayıda kurumun sosyal yardım işini yapmasını tercih ettiklerini anlatan Babacan, şöyle devam etti:
''Ne yapalım bütün bu bilgiyi kim kime ne sağlıyor, bunun kriterleri ne olmalıdır, bunu bilgi işlem sisteminde tek elde toplayalım dedik ve bunun çalışması da önemli ölçüde tamamlandı. Şu anda bizim Sosyal Yardımlaşma Dayanışma Genel Müdürlüğümüz bu işin koordinasyonunu yapan ve bütün bu verileri toplayan kurumumuz oldu. Burada önemli olan, vatandaşlara ulaşabilmek. Biz temas noktalarını ne kadar geniş tutarsak, ne kadar çok sayıda kurumumuz bu işin üstünde olursa, o kadar çok sayıda vatandaşa ulaşabiliriz.''
Bu kapsamda, her ay öğrenci başına anneye ödeme yaptıklarını kaydeden Babacan, bazı konularda ise ayni yardımı özellikle tercih etiklerini söyledi.
Babacan, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun Aile Sigortası Sistemine ilişkin açıklamalarına da değinerek, şöyle devam etti:
''Devamlı masa arkasında çalışmış, ömrü hayatı bürokrasi de geçmiş bir kişinin belki piyasanın gerçeklerini görmesi zor. Hesap hatalarından bahsedildi ama hesaplarımız çok açık. İki tane rakamı çarpıyoruz, üçüncüsünü veriyor o kadar basit bir hesap. Şu anda hala aradan neredeyse 3 hafta vakit geçti CHP ya da Sayın Kılıçdaroğlu çıkıp da şöyle bir sayfa kağıda yazıp benim hesabım budur diyemedi. Bakın biz bu hesabımızı cümle aleme ilan ettik. Biz hala Sayın Kılıçdaroğlu'ndan CHP'den, bir sayfalık hatta yarım sayfalık bakkal hesabı ya da ilkokul üçüncü sınıf hesabı bekliyoruz. Bunu bir hesap edip, göstersinler görelim.''