Bloomberght
Bloomberg HT Haberler Şimşek: Türk Telekom'un vadesinde ödeyemediği borcu yok

Şimşek: Türk Telekom'un vadesinde ödeyemediği borcu yok

  • Şimkek, "Kredi borçlarının vadesinde ödenmediğine ilişkin haberler aslında Türk Telekom'la ilgili değil, yüzde 55'lik hissesine sahip olan Oger Telekomünikasyon ile ilgilidir" dedi

Giriş: 08 Kasım 2016, Salı 04:54
Güncelleme: 08 Kasım 2016, Salı 04:54

2017 Bütçesi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda

- Başbakan Yardımcısı Şimşek: - "Hazine olarak BES'te otomatik katılımda tüm emeklilik şirketleri faaliyet gösterecek şekilde ikincil düzenleme üzerinde çalışıyoruz. Tek bir şirketle çalışma diye bir şey asla söz konusu değil" - "(Üçüncü havalimanının finansmanı) Halihazırda bir sıkıntı öngörülmüyor, inşaat sürmektedir. Birinci etabın 2018'de devreye girmesi bekleniyor" - "(Enflasyon sepeti) Bu sistemde bir değişiklik olmamıştır, olmayacaktır. Herhangi bir müdahale olmamıştır, olmayacaktır. Bu konuda en ufak bir tereddüt oluşmasın" - Hazine, TCMB, BDDK, SPK ve TMSF'nin 2017 yılı bütçeleri kabul edildi

TBMM (AA) - Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, Hazine olarak Bireysel Emeklilik Sisteminde (BES) otomatik katılımda tüm emeklilik şirketleri faaliyet gösterecek şekilde ikincil düzenleme üzerinde çalıştıklarını belirterek, "Tek bir şirketle çalışma diye bir şey asla söz konusu değil." dedi.

Şimşek, Plan ve Bütçe Komisyonu'nda Hazine Müsteşarlığının 2017 yılı bütçesinin görüşmelerinde, milletvekillerinin sorularını yanıtladı.

BES'te otomatik katılımla ilgili tek emeklilik şirketiyle anlaşma yapılacağı iddiasına ilişkin Şimşek, bunun tamamen yersiz bir iddia olduğunu ifade ederek, Hazine olarak otomatik katılımda tüm emeklilik şirketleri faaliyet gösterecek şekilde ikincil düzenleme üzerinde çalıştıklarını söyledi.

Bakanlar Kuruluna işverenlerin istediği emeklilik şirketiyle çalışabilmesine imkan sağlayacak bir düzenleme ile gideceklerini anlatan Şimşek, "Dolayısıyla işverenler istedikleri takdirde birden fazla şirketle anlaşabilirler, istedikleri şirketle anlaşabilirler. Tek bir şirketle çalışma diye bir şey asla söz konusu değil, bizim gündemimizde değil." diye konuştu.

İstanbul'daki üçüncü havalimanının finansmanında bir sıkıntı olup olmadığının sorulması üzerine Şimşek, bu tesisin maliyetinin yaklaşık 10,2 milyar euro olduğunu hatırlattı.

Havalimanının birinci etabının maliyetinin 7,3 milyar euro olarak tespit edildiğini belirten Şimşek, finansman konusunda en ufak bir tereddüt bulunmadığını vurguladı. Şimşek, "19 Ekim 2015'te 4,5 milyar euroluk kredinin kendisi de zaten taahhüde bağlanmış. Dolayısıyla bu anlamda halihazırda bir sıkıntı öngörülmüyor, inşaat sürmektedir. Birinci etabın 2018'de devreye girmesi bekleniyor." ifadelerini kullandı.

Türk Telekom'un borçlarına ilişkin soruyu da yanıtlayan Şimşek, bu şirketin vadesinde ödeyemediği herhangi bir kredi borcunun bulunmadığını bildirdi. Şimşek, şöyle devam etti:

"Çeşitli medya organlarında kredi borçlarının vadesinde ödenmediğine ilişkin haberler aslında Türk Telekom'la ilgili değil, yüzde 55'lik hissesine sahip olan Oger Telekomünikasyon AŞ ile ilgilidir. Bu şirket lehine verilmiş herhangi bir teminat veya rehin bulunmamaktadır. Şu anda Hazine olarak buradan kaynaklanacak bir yükümlülüğü üstlenme gibi bir çalışmamız asla söz konusu değildir. Bizim yaptığımız herhangi bir çalışma yok. Bu bankalardan kredi almış, Türk Telekom'un hisselerini rehin olarak göstermiş. Bu tamamen ticari faaliyettir."

Küresel Finans Merkezleri Endeksi'nde İstanbul Finans Merkezi'nin sıralamada gerilediğinin belirtilmesi üzerine Şimşek, bu değerlendirmede sistem değişikliğine gidildiği bilgisini aldığını aktardı.

CHP Ankara Milletvekili Bülent Kuşoğlu'nun, Sayıştay'ın denetim sırasında Hazine kayıtlarında yer alan altın, gümüş gibi menkul varlıkları değerlemek istediklerini ancak tartmak mümkün olmadığından bu değerlemelerin yanlış yapıldığı yönündeki eleştirilerle ilgili de Şimşek, Hazine'nin sanki ziynet eşyası varmış gibi değerlendirmeleri yanlış bulduğunu belirterek, bunun Hazine ile bir ilgisinin olmadığına dikkati çekti.

Şimşek, menkul varlıkların muhasebe kayıtlarında rayiç bedeller üzerinden gösterilememesi ve sayımının yapılamaması iddialarına ilişkin, "Onu yapmamız mümkün değil çünkü onlar zaten bize ait değil." dedi. Söz konusu bulguda bahsi geçen menkul varlıkların Maliye Bakanlığı İstanbul Defterdarlığı Muhasebe Birimine ait olduğuna değinen Şimşek, "Dolayısıyla Hazine, kendisinin uhdesinde olmayan bir şeyin kalkıp değerlemesini mi yapacak?" açıklamasında bulundu.

Anadolu Ajansına ilişkin Sayıştay bulgularına yönelik bir soru üzerine Şimşek, söz konusu bulgunun gereğinin yerine getirildiğini ve 6 Mayıs 2016 tarihi itibarıyla bu konunun kapandığını, bu hususun çözüme kavuştuğunu söyledi.

- Takibe düşen kefalet yüzde 3,9

Hazine destekli kredilere ilişkin olarak da Mayıs 2016 itibarıyla takibe düşen kefaletin yüzde 3,9 olduğunu anlatan Şimşek, "Bankacılık sisteminde takibe düşen kredilerden hafif bir miktar daha yüksek. Zaten bunlar KOBİ. KOBİ'lerde bir miktar yüksek olması kadar da yüksek olmasından daha doğal bir şey yoktur." değerlendirmesini yaptı.

Kredi kefalet işlemlerindeki kriterlere ilişkin soruyu da yanıtlayan Şimşek, söz konusu kanun maddesine atıfta bulunarak, Kredi Garanti Fonu (KGF) bünyesinde bir Kredi Onay Komitesi oluşturulduğunu ve kefaret başvurularının bu komite tarafından sonuçlandırıldığını bildirdi.

Mehmet Şimşek, hibelerin takibine ilişkin soru üzerine, bunların Hazine Müsteşarlığı Bilgi Sistemlerinde takip edildiğini belirterek, şimdiye kadar hibelerden kaynaklı bir yükümlülük doğmadığını belirtti.

Garantili Borç Stoku tutarı ile Sayıştay Uygunluk Bildiriminde verilen garantiler toplamında fark olduğu iddiaları üzerine Şimşek, 12 milyar dolar tutarındaki garantili borç stokunun istatistiki olarak kullanımı gerçekleştirilmiş garantili borç tutarlarından ödenen ana para düşüldükten sonra kalan stoku ifade ettiğini anlattı.

Şimşek, "Sayıştay Uygunluk Bildiriminde yer alan 46,7 milyar lira tutarındaki verilen garantiler toplamı ise Merkezi Yönetim Muhasebe Yönetmeliği gereğince anlaşma tutarlarından ana para ödemeleri düşüldükten sonra kalan stoku... Birisi anlaşma birisi kullanım. Dolayısıyla henüz kullanımı gerçekleştirilmemiş rakamları da Sayıştay Başkanlığı kapsadığı için aramızdaki fark budur. Dolayısıyla burada bir sorun yoktur." diye konuştu.

KİT'lerin görev zararlarına ilişkin tartışmalara değinen Şimşek, bunun 1990'lı yıllardaki gibi bir durum olmadığını, KİT'lere Bakanlar Kurulunca görevler verildiğini, burada klasik anlamda bir zararın söz konusu olmadığını ifade etti.

- "Trafik sigorta primlerinde düşüş söz konusu"

Başbakan Yardımcısı Şimşek, tasarruf konusundaki eleştirilere ilişkin, Türkiye'de tasarrufların yetersiz olduğunu bildirerek, "Buradaki esas belirleyici faktör; faiz oranlarının düşmüş vadelerin uzamış olması ile finansmana erişimin bu anlamda ciddi bir şekilde artmış olması." değerlendirmesini yaptı.

Şimşek, yabancı sermaye girişi hususundaki sorulara yönelik, "Türkiye, yabancı sermaye girişi hususunda 2015 yılında gelişmekte olan ülkeler arasında en fazla küresel doğrudan yatırımı çeken 6'ncı ülke. Toplam özel sermaye girişinde Türkiye'nin gelişmekte olan 25 ülke arasındaki sıralaması 2015'te 6'ncı, 2003 yılında ise toplamda 13'üncü sıradaydı." ifadelerini kullandı.

Trafik sigorta şirketlerinin durumlarına ilişkin değerlendirmelerde bulunan Şimşek, şu bilgileri aktardı:

"2014 yılında 1 milyon 199 bin 10, 2015'te 1 milyon 313 bin 359 kaza olmuş. Bu yıl da kazaların 183 bin 11'i ölümlü ya da yaralanmalı kazadır. Sigorta şirketlerinin kar edip etmemesi, sürdürülebilirlik açısından önemlidir. Biz bu sektörü gözetliyoruz, denetliyoruz. Trafik sigortası gelir gider dengesinde de 2015 yılında 5,5 milyar lira gelir elde edilmiş; 7,9 milyar gideri var. Dolayısıyla net zarar 2,4 milyar lira. 2016'nın ilk 6 ayında 4,5 milyar lira gelir elde edilmiş; 5,2 milyar liralık gider var. Burada çok net olarak sektörün sıkıntıları var. Yapısal sorunları çözmek için adım attık, şu anda hem toplam araçlarda özellikle otomobilde yüzde 7-9 arasında, mayıs-ekim döneminde trafik sigorta primlerinde düşüş söz konusudur."

- Enflasyon sepeti

Şimşek, enflasyon sepetine ilişkin tartışmalar üzerine de TÜİK'in her sene dünyada olduğu gibi 3 ayrı anketle çalışma yaptığını ve sepeti oluşturan ürünlerin ağırlıklarını buna göre tespit ettiğini söyledi.

Bunun rutin bir durum olduğunu ifade eden Şimşek, "Bu sistemde bir değişiklik olmamıştır, olmayacaktır. Herhangi bir müdahale olmamıştır, olmayacaktır. Bu konuda en ufak bir tereddüt oluşmasın. Uluslararası standartlarda, kaliteli istatistik üretiyoruz. Bu konuda son derece şeffafız, en ufak bir tereddüdün oluşması bile Türkiye'ye büyük bir haksızlıktır." açıklamasında bulundu.

Başbakan Yardımcıları Mehmet Şimşek ile Nurettin Canikli'nin milletvekillerinin sorularını yanıtlamasının ardından Hazine Müsteşarlığı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK), Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) ve Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'nun (TMSF) 2017 yılı bütçeleri kabul edildi.

AA

Öne Çıkanlar