Trump'ın yarattığı yeni kriz: Panama Kanalı ve tarihçesi
-
ABD'nin seçilmiş başkanı Donald Trump'ın Panama Kanalı çıkışı, kanalın tarihçesinde ABD'nin rolünü yeniden gündeme getirdi. İşte Trump'ın yarattığı yeni kriz Panama Kanalı'nın tarihinde öne çıkan kilometre taşları...
Başkanlık dönemi öncesi sosyal medyada yaptığı açıklamalarla oldukça ses getiren ve açıklamaları diplomatik ilişkilere yönelik endişeler uyandıran Trump, ticari yaptırım tehditlerinin dozunu giderek artırıyor. Trump yaptığı açıklamalarla Panama Kanalı’nın ABD gemilerine uyguladığı geçiş maliyetlerinin çok yüksek olduğunu söyleyerek Panama’nın Çin’le olan ilişkilerini hedef gösterdi. Trump, gerektiği takdirde kanalın ABD tarafından kontrol altına alınabileceğini söyledi. Peki küresel ticarette bu denli stratejik önem taşıyan Panama Kanal’ı tarihsel olarak kimin hakimiyetindeydi ve nasıl bir politik ortamdan doğdu?
Şu anda Panama Cumhuriyet’i idaresinde olan ve Süveyş Kanalı’yla birlikte dünyanın en kritik iki yapay su yolundan biri olan Panama Kanalı, Ağustos 1914’te ABD devleti tarafından tamamlandı. Kanalın tarihçesi ise oldukça karışık.
Panama Kanalı ile ilgili ilk tasarılar; 1800’lü yıllarda, ABD’li ve İngiliz iş adamlarının Atlantik-Pasifik kıyıları arasındaki deniz taşımacılığı maliyetlerini düşürme isteklerinden ortaya çıktı. Bu konu üzerine uzun süren ABD-İngiliz rekabeti, 1850 yılında imzalanan ve Nikaragua Cumhuriyeti’nden geçen ortak bir kanal kurulmasını amaçlayan Clayten-Bulwer Anlaşması’yla son buldu. Fakat bu İngiliz-Amerikan kanal ortaklığı tasarıların ötesine geçemedi.
Panama Kıstağı’nda ilk kez bir kanal inşa etme girişimi ise 1881 yılında, o zamanlar Panama topraklarına sahip olan Kolombiya tarafından imtiyaz yoluyla Fransız sermayeli “Compagnie Universelle du Canal Interoceanique” şirketine verilmişti. Aynı zamanda Süveyş Kanalı’nı da inşa etmiş olan şirket Panama’da deniz seviyesinde kurulacak bir kanal projesi hazırladı. Şirketin hazırladığı bu proje, Panama’nın coğrafi yapısına uygun olmadığı gerekçesiyle Fransız mühendis Adolphe Godin de Lepinay tarafından protesto edildi. Fakat Lepinay’ın protestoları görmezden gelindi ve kanal projesine başlanıldı. Panama’nın tropikal topraklarının ve ikliminin göz ardı edilmesi, yanlış teknolojinin kullanılması ve salgın hastalıklar gibi sebeplerle proje finansmanı sağlanamadı ve Fransız şirketin projesi yarıda bırakıldı. 9 yıllık başarısız proje girişimi 20 binin üzerinde işçinin ölümüne ve proje sahibi şirketin batmasına sebep oldu. Artık kanal için tek umut bölgede kanal çatısında satışa çıkarılabilecek yeni bir şirket oluşturulmasıydı.
1901 yılında ABD devreye girdi. O yıl imzalanan Hay-Pauncefote Anlaşması’yla kendisine bir kanal inşa etme izni tanıyan ABD, 1902 Spooner Yasası’yla birlikte, Panama’da kanal projesinin başarısız olmasıyla dağılan Fransız şirketin hisselerini satın alma ve Kolombiya’yla anlaşmaya varıldığı takdirde projeyi devralma niyetlerini resmileştirmiş oldu. Fakat Kolombiya Meclisi’nde ABD tarafından sunulan finansal şartların kabul edilemez bulunmasıyla birlikte iki devlet arasında anlaşmaya varılamadı. Dönemin ABD Başkanı Roosevelt bu anlaşmazlıklara, ABD savaş gemilerini Panama Şehri ve Kolon’a göndererek cevap verdi. Kolombiya’nın ABD tehdidine karşılık vermekte yetersiz kalması sonucunda 3 Kasım 1903’te Panama bağımsızlığını ilan etti. Panama’nın bağımsızlığı sonrasında inşa ve yönetim hakkı ABD’ye devredilen Panama Kanalı projesi 1914 yılında tamamlandı.
Panama Kanalı’ndan geçen ana ticaret rotaları; ABD’nin doğusu ve Doğu Asya, ABD’nin doğusu ve Güney Amerika’nın batısı, Avrupa ve Kuzey Amerika’nın batısı, Avrupa ve Güney Amerika’nın batısı, Kuzey Amerika’nın doğusu ve Avustralya arasında bulunuyor. Uluslararası kanal trafiğini ise ağırlıklı olarak ABD’nin doğu kıyıları ve Doğu Asya rotasında gerçekleştirilen taşımacılık faaliyetleri etkiliyor. Kanalda gerçekleştirilen uzun ton kargo taşımacılığında ilk 5 sırada ABD, Çin, Japonya, Güney Kore ve Şili ülkeleri bulunuyor.
Kurulduğu 1914 yılından 1979’a kadar tamamen ABD’nin elinde olan Panama Kanalı yönetimi, 1979 yılından itibaren Panama Cumhuriyeti ve ABD’nin ortak oluşturduğu Panama Kanal Komisyonu’na geçti. 1999 senesinde ise yönetimi tamamen, Panama Cumhuriyeti tarafından oluşturulan Panama Kanal Otoritesi’ne devredildi. Günümüzde hala bu kuruma bağlı olan kanalın gelirlerinin bir kısmı her yıl doğrudan Panama hazinesine aktarılıyor. Panama tarafından bu tutarın geçtiğimiz mali yılda 2.5 milyar dolar olduğu bildirildi.