Türkiye süt, et gibi ürünlerde stoklama yapmalı
-
Türkiye Ziraatçılar Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin, Türkiye'nin bu yıldan itibaren buğday, et, süt, şeker gibi stratejik ürünlerde stoklama yapması gerektiğini söyledi
İbrahim Yetkin, son yıllarda dünyada iklimsel anlamda çok ciddi değişiklikler yaşandığına dikkat çekerek, düzensiz yağışların tarım sektörünü olumsuz yönde etkilediğini vurguladı.
Daha önceki açıklamalarında hububat konusunda Türkiye'de bu yıl 21 milyon tonluk bir üretim beklendiğine yönelik beyanlarını hatırlatan Yetkin, ancak o dönemden bu yana yağışların arttığına dikkat çekti. İlk buğday hasadının mayıs ayı sonunda Çukurova'da yapılacağını ifade eden Yetkin, yağışların bu şekilde devam etmesi halinde sıkıntı yaşanacağını vurguladı.
Yetkin, Türkiye'de yıllardır buğday konusunda verim ve kalite sorunu yaşandığına, bu nedenle buğday ithalatı yapıldığına işaret ederek, yağışlar nedeniyle buğdayda pas, mantar gibi hastalıklar oluşabileceği konusunda uyarıda bulundu. Yetkin, Türkiye'de sertifikalı tohumculuk üretiminin artırılması gerektiğine dikkat çekerek, bunun için gerekirse devletin hibe yoluna gidebileceğini söyledi.
Yetkin, yağışların yaratacağı bir başka sorunun da mevsimi gelmiş ürünlerin ekiminin gecikmesi olacağını anlattı.
Bu yıl meyve ve sebze üretiminde dalgalanmalar yaşandığını, mevsimsel etkenlerle bazı ürünlerde bir miktar rekolte düşüşü gerçekleşeceğini öngördüklerini anlatan Yetkin, ''Don, dolu ve sel nedeniyle başta domates, kayısı, erik, elma, incir olmak üzere bazı meyve ve sebzelerde üretim olumsuz etkilendi. Ancak ciddi boyutlarda değil'' dedi.
-''DÜNYADA GIDA KRİZİNDEN VE FİYATLARIN ARTACAĞINDAN SÖZ EDİLİYOR''-
Toprak Mahsulleri Ofisi'nin (TMO) bu ayın sonunda buğday alım fiyatlarını açıklayacağını kaydeden Yetkin, geçen yıl primle birlikte tonu 550 lira olduğunu, bu yıl yüzde 7-8'lik bir fiyat artışı beklendiğini ve bunun kabul edilebilir bir durum olmadığını söyledi.
İbrahim Yetkin, Toprak Mahsulleri Ofisinin bu yıl piyasaya aktif olarak girmesi ve alabildiği kadar buğday alması gerektiğini ifade ederek, ''Dünyada gıda krizinden ve fiyatların artacağından söz ediliyor. TMO'nun elinde 1,8 milyon ton buğday stoku var ancak bunu satamaz. 2011'de stratejik ürünlerde elini güçlü tutması lazım. Stoklarda planlamaya gitmesi gerek'' dedi.
Brezilya ve Hindistan'da sel, Rusya, Ukrayna ve Çin'de de kuraklık nedeniyle belirli gıda kalemlerinde stokların azaldığını anlatan Yetkin, ''Türkiye, bu yıl buğday, et, süt, şeker gibi stratejik ürünlerde stoklama yapmalı'' dedi. Yetkin, özellikle buğday konusunda Türkiye'nin elini güçlendirmesi gerektiğini vurguladı.
-SÜT ÜRETİMİNDE SORUN YOK-
İbrahim Yetkin, süt konusunda Türkiye'de üretim sorunu bulunmadığını ifade ederek, Türkiye'de 12,6 milyon ton süt üretimi, 8,6 milyon ton süt tüketimi gerçekleştiğini anlattı. Sütte 4 milyon ton gibi bir fazlalık olduğunu ifade eden Yetkin, ''Devletin süt fazlalığını sübvanse etmesi gerekiyor. Aksi takdirde 2008'de yaşanan 900 bin damızlık havyanın kesilmesi gibi bir kriz yeniden gündeme gelebilir'' dedi.
Bunun hayvancılık sektörünün çökmesi anlamına geleceğini vurgulan Yetkin, ortaya çıkan kriz karşısında süt tüketiminin ülke çapında sistemli bir biçimde artırılması gerektiğini, Süt Endüstrisi Kurumu gibi arz talep dengesini sağlayacak, piyasayı düzenleyecek bir kurul oluşturulması gerektiğini bildirdi.
Yetkin, bu tür bir kurumun bir yandan üreticinin elindeki sütü kamu yararına belirli bir taban fiyattan satın alarak işleyeceğini, bir yandan da okullar, TSK ve gıda yardımlarıyla süt tüketimini artıracağını kaydetti.
-ET İTHALATI SÜRECİ KÖTÜ YÖNETİLDİ-
Et ithalatı sürecinin kötü yönetildiğini, bunun yerine yerli üreticilerin desteklenmesi gerektiğini ifade ettiklerini hatırlatan Yetkin, bu ifadeleri karşısında çok ciddi tepkiler aldıklarını belirtti. O zaman yaptıkları açıklamaların arkasında durduklarını anlatan Yetkin, ''Bizim görevimiz halkımızın doğru bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesini sağlamak. Biz işimizi yapıyoruz'' dedi.
Yetkin, et ithalatı için yüzde 30'a kadar düşürülen gümrük vergilerinin üreticiyi korumak adına mayıs ayı başında yüzde 60'a çıkarıldığını belirterek, ithal edilen etin fiyatının 15 lira olduğunu, bu durumda ithalatın durdurulması gerektiğini söyledi.