2020'nin penceresinde tarım
Tarım sektörü açısından 2019 oldukça zor bir yıldı.
Daha önceki yazımızda tarımın 2019 karnesine değinmiştik.
Yılın ilk haftasında da tarım ve gıda sektörüne 2020’nin penceresinde bakalım.
En başta şunu belirtelim ki 2020’nin penceresinden bakınca tıpkı 2019’daki gibi “öngörülemezlik” işleri bir hayli zorlaştırıyor.
Önce iklim değişikliği ile başlayalım…
Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklık ve ani hava olayları 2020’nin tarım açısından riskli geçeceğinin öncü göstergesi.
Özellikle Mart sonu, Nisan ortasına kadar ki süreçte don riskini bir kenarda tutmakta fayda var.
İthalata bağımlı bir tarımsal üretimde kur geçişkenliği 2020’de de risk olarak kenarda bekliyor. Yani geçen yıllardakine benzer bir senaryo arz-talepteki dengesizliği ile fiyatlardaki oynaklığı artırabilir.
Bir tarafta küresel iklim değişikliğinin etkisiyle şiddeti ve sıklığı her geçen gün artan doğa afetleri, diğer tarafta öngörülemez maliyetlerle gerçekleşen üretim ve fiyatlamalar gıda enflasyonu tarafında kırılgan bir yapının sürmesi anlamına geliyor.
İklimdeki değişim, zararlı ve hastalıkla mücadele noktasında da tarımsal üretimi zorlayacak.
Aslında bu da bizim ihracat tarafında yine zirai ilaç kalıntısı açısından zorlu bir yıl geçireceğimizin habercisi.
Zaten son 3 yılda Türkiye'de pestisit kullanımının yüzde 51 artması da bu konudaki sıkıntının boyutunu irdelemek açısından önemli bir oran.
YENİ HAL YASASI VE PERAKENDE YASASI YILAN HİKÂYESİNE DÖNDÜ
Özellikle son 2 yıldır “eli kulağında” denilerek zaman zaman gündeme gelen yeni hal yasası ve perakende yasasının bakalım bu yıl hayata geçecek mi?
Henüz içerik ve kapsam bakımından elde net bilgiler yok. O yüzden eğer yeni yasalar hayata geçirilirse, üreticiden tüketiciye kadar sistemin sağlıklı işlemesinde nasıl bir etki yaratacağını, yasalara dair detaylar netleşince göreceğiz.
REFORM YILI MI YOKSA RUTİN BİR YIL MI?
2020 yılında özellikle fikri takip yapacağımız iki önemli konu var.
İlki, 15 yıl aradan sonra gerçekleştirilen Tarım Şurası’nın öne çıkan 60 maddelik eylem planına dair yol haritası.
Bakalım bu yıl içerisinde, Tarım Şurası’nda alınan kararların hayata geçirilmesi adına nasıl bir yol ve yöntem izlenerek, hangi adımlar atılacak.
Aslında Tarım Şurası sonrası süreç başarılı yönetilirse, yıllardır konuştuğumuz kronik sorunları çözme noktasında bir umut ışığı var ama 15 yıl önceki gibi eylem planı kağıt üzerinde kalır ve temenniden öteye geçmezse tarımdaki seyrin değişimi pek mümkün gözükmüyor.
Bakalım 2020 tarım açısından bir reform yılı mı olacak yoksa rutin bir yıl mı?
Bekleyip göreceğiz.
ELEKTRİKLİ TRAKTÖRÜN GELECEĞİ
Fikri takip yapacağımız bir diğer konu ise elektrikli traktörle ilgili.
2018’de çalışmalarına başlanan, 2019’da prototipinin tanıtıldığı elektrikli traktörün hayata geçirilmesi için 2020'de yeni adımların atılması gerekiyor.
Tıpkı yerli ve milli ilk elektrikli otomobilimiz TOGG’un lansmanının ardından üretim yerinin açıklanarak üretim tarihi, üretim miktarı ve tahmini fiyat aralığının kamuoyuyla paylaşıldığı gibi elektrikli traktörde de benzer açıklamaların yapılması bekleniyor.
Öte yandan elektrikli traktörü üretecek babayiğidin kim ya da kimler olacağı da yanıt bekleyen bir başka soru.
Bu konuyu da takip edeceğiz.
TARIMSAL DESTEKLEMELERİN AÇIKLANMA VE ÖDENME TARİHİ
Tarım desteklemelerine 2020 için ayrılan pay 22 milyar TL.
Bu miktar hiç de az değil ama söz konusu desteklemelerin ayrıntıları doğru zamanda açıklanmaz ve doğru zamanda ödeme yapılmazsa çiftçi açısından çok bir anlam ifade etmiyor.
Geçen yıl desteklemelerin 24 Ekim tarihinde açıklandığını hatırlarsak ve hatta bazı çiftçilerimizin hala devletten 2018 yılından alacaklı olduğunu düşünürsek, desteklemelerin üretim deseninin planlanması dahil kırsalda olması gereken etkiyi yaratmadığı ortada.
Umarız 2020'de benzer yanlış ya da hataya düşülmez.
RİSKLER VE FIRSATLAR
Özetle, yıllardır birikmiş ev ödevleri yapılır ve sektörün yapısal sorunlarının çözümü noktasında somut ve gerçekçi adımlar atılırsa tarımın geleceği parlak.
Tarım, kendi içinde ciddi fırsatlar ve önemli bir potansiyel barındırıyor.
Aksi takdirde mevcut süreç, sektörü her geçen gün daha riskli ve sürdürülemez bir yöne doğru itiyor.
2020’nin çiftçilerimiz ve tüm sektör paydaşları adına bereketli geçmesi dileğiyle…
İrfan Donat
Bloomberg HT Tarım Editörü