Bloomberght
Bloomberg HT Görüş Gökhan Şen Bir garip G7 hikayesi...
Gökhan Şen
Gökhan Şen
Marmara Üniversitesi 'Aktüerya' Bölümü mezuniyeti sonrası, 2007 yılında Finans Bölümü üzerine master yaptı. 2007 yılında Ata Yatırım'da Yatırım Danışmanı olarak kariyerine başladı, 2009 yılından itibaren Fon ve Portföy Yöneticisi olarak devam etti. 2010-2013 yılları arasında Bloomberg HT'de Araştırma Müdürü olarak görev aldı. 2013-2015 yılları arasında Ak Yatırım'da Uluslararası Piyasalar Araştırma Müdürü olarak çalıştı. Bloomberg HT'de Eonomi Koordinatörlüğü görevinin ardından Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptı.

Bir garip G7 hikayesi...

Giriş: 13 Şubat 2013, Çarşamba 11:55
Güncelleme: 13 Şubat 2013, Çarşamba 11:55

KUR SAVAŞLARI ISINIYOR

Medyada kur savaşları konseptinin sıkça işlenmesi ve Japon Yeni’nin kısa vadede hızla değer kaybetmesi sonrasında ve aslında herşeyin Japon Başbakanı Abe’nin yüksek enflasyon ve büyüme hedeflemesiyle başlamasıyla birilerinin topa sert girmesi gerekiyordu. Perşembe günü başlayacak olan G20 öncesinde kur savaşlarının acılarını dindirmeye ve belki de savaşların ısınmasını önlemeye yönelik bir açıklama geleceği açıklandı. Açıklamayı yapacak olan daha sınırlı bir grup olan ve genelde dünyada karmaşık ve hızlı bir finansal olay olduğunda buna tepki veren G7 olacaktı. Açıklamanın Perşembe günü toplantıdan önce ya da Çarşamba günü geleceği düşünülürken dün yapıldı. Buraya kadar gayet sıkıcı bir hikaye…

ESAS OĞLAN GÖRÜNDÜ

Dün öğlen saatlerinde ‘ben de buradayım’ mesajı veren G7 açıklamasını yaptı. Hiç uzatmadan açıklamayı görelim:

“We, the G7 Ministers and Governors, reaffirm our longstanding commitment to market determined exchange rates and to consult closely in regard to actions in foreign exchange markets. We reaffirm that our fiscal and monetary policies have been and will remain oriented towards meeting our respective domestic objectives using domestic instruments, and that we will not target exchange rates. We are agreed that excessive volatility and disorderly movements in exchange rates can have adverse implications for economic and financial stability. We will continue to consult closely on exchange markets and cooperate as appropriate.”

Yine hiç uzatmadan önemli yerlerini, kısaltarak Türkçe’ye de çevirelim:

‘’Biz kurların piyasada belirlendiğine inanıyoruz. Para ve maliye politikalarımız ilgili yurt içi hedeflerimize ulaşmak için kurgulanır, kur seviyeleri hedeflemeyiz. Kurlardaki aşırı oynaklık ve düzen bozucu hareketlerin ekonomik ve finansal istikrarı tehdit ettiğine inanırız vs vs…’’

Görüldüğü üzere, bu açıklamanın hiçbiryerinde bir ülke adı anılmıyor ya da belirli olayların olması durumunda alınacak belli aksiyon isimleri zikredilmiyor. Bir işlemcinin gözünden, bu açıkkalam olsa olsa iyi niyet manzumesi olabilir. Keza bunu gören piyasa oyuncuları da aynı şekilde tepki verdiler ve sattıkları yeni daha da satmaya ve kısa yen pozisyonlarına ekleme yapmaya devam ettiler. Ardından gelen açıklama ise herkesi şaşırttı. Bir G7 üyesinde dayandırılan haberdeki ifadeye göre piyasa verilen mesajı yanlış anlamış ve orada kastedilen ülke Japonya’ymış. İlerleyen saatlerde G7 üyelerinden Kanada bunun doğru olmadığını resmen açıklasa da piyasa ilk açıklamaya bağlı kaldı ve bu kez de Japon Yeni’ni geri almaya başladı. Aşağıda küçük bir gün içi grafik ve yaşanan volatilite var.

Gördüğünüz gibi, açıklama yapmayı bilmeyen bu büyük yedi ulusun aksiyonları hayli heyecan yarattı. Bir de üstüne sonucu beğenmeyince yeni açıklama yapmaları adeta tüy dikmek oldu. Diğer yandan, açıklama ve devamı arasında komik bağlantılar da yok değil. Öncelikle, kurların piyasada belirlenmesini savunan ülkelerin yaptıkları açıklama sonrasında sonucu beğenmeyip yeniden açıklama yapmaları aslında kurun ne kadar piyasada belirlenmesi gerektiği ilkesine inançlarını gösteriyor. Yine ilk açıklamada yer alan ‘Para ve maliye politikalarımız ilgili yurt içi hedeflerimize ulaşmak için kurgulanır..’ cümlesi de hayli enteresan. Sanki bu hamleler ile kur Kısa vadede hızla değer kaybetmez ve diğer ülkeler aleyhine bir durum oluşmazmış gibi. Son 5 yıl içinde Çin’in Japon bonosu alarak yenin değer kazanmasına sebep olduğunu biliyoruz, herhalde kastedilen şey bu. FED’in ABD bonosu alarak dolarını zayıflatmasının ne gibi farkı var ayırt etmek zor. Keza ABD Doları dünyanın rezerv parası aynı zamanda. Bir diğer konu da tabii ki ülkelerin bundan çıkardıkları mesajlar. G7 zihniyeti bu olunca bakınız haftasonu yaptığı bir konuşmada Japonya Ekonomi Bakanı Aso ne diyor:

"31 Mart itibariyle Nikkei’nin 13 bin olmasını istiyorum ve bu doğrultuda çalışmalıyız" (Japon borsasından bahsediyor ve bugünkü değeri 11.251).

Var olan kur savaşlarını kamu baskısı ile zoraki kabul etmek, ardından da hissedilen isteksizlikle açıklama yapmanın sonu bu. Ne alan/satan anladı, ne yorumlayan, ne G20, ne de ben; Japonya kurunu zayıflatsın mı, zayıflatmasın mı?